ASDS – Advanced Seal Delivery System

Amerikan Donanması II. Dünya Savaşı sonrasında sualtı komando operasyonları ile ilgili İngiliz SBS (Special Boat Service) den ciddi bilgi transferi gerçekleştirmiş ve sonrası bu alanda çok ciddi yatırımlar yapmıştır. Mk 11’e gelene kadar pek çok sayıda ıslak tip SDV (swimmer delivery vehicle) yapmış ve kullanmaktadır. Islak tip sualtı intikal vasıtalarında komandolar dış ortama açık haldedirler, intikal sırasında ciddi şekilde yorulur, üşür ve dekomprason riskiyle karşılaşırlar. Ancak 12 saate kadar ve 30 mil civarında sia ile bu araçlar hala ABD özel kuvvetlerinin bel kemiğini oluşturmaktadır.

Geçen hafta Amerikan Donanması’nın en güncel denizaltı projesi DCS Nemesis (Dry Combat Submersible – Light) Projesi ile ilgili bilgiler paylaşmıştım. (https://lnkd.in/dvDDn9aW)

DCS’in kuru tip bir araç olduğunu ve komandoların intikal sürecinde kuru ve sıcak olarak istirahat edebildiklerini yazmıştım. Bu araçlar gemilerinden denize indirilebilmekte ve kargo uçaklarıyla nakledilebilmektedir. 

Tabi bu kuru tip sualtı intikal fikri ABD özel kuvvetlerinin aklına yeni gelmedi. ABD de tıpkı İsveç gibi Yugoslavya’nın Una Denizaltısı’nı (https://lnkd.in/d7jArTvs) incelemiş ve 1983 yılında benzer bir SAT intikal aracının fizibilitesini çalışmıştı. 1993 yılına da bir teklife çağrı dosyası ile Advanced Seal Delivery System projesi için ihaleye çıkmıştı. 

20 boyunda, 2m genişliğinde, 2.5m yüksekliğinde ve 55 ton deplasmanında 2 kişi tarafından kumanda edilebilen araç 16 tane Navy Seali 125 mil intikal ettirebilmekteydi. 50kWlık bir elektrik motoru ve Ag-Zn (gümüş çinko) bataryalar ile 8knt üzeri sürat yapabilmekteydi (dizel jeneratör bulunmamaktaydı) Aracın ihale bedeli araç başına 69 Milyon USD idi. 6 araçlık ihale Northropp Grumman firmasına verilmişti. ASDS, bir lowbed trailer üzerinde karayolu ile taşınabilmekte ve C-5 / C-17 kargo jetleri ile de uzak mesafelere nakledilebilmekteydi.

Islak tip SDVler düşük dalış umkları nedeniyle denizaltıların inebildiği derinliklere dayanamamakta ve bu yüzden dry deck shelter adı verilen denizaltının sırtına yerleştirilen mukavim hangarlarda taşınırken HY-80 çeliğinden yapılan ADSD denizaltıların dalış umklarına eşdeğer mukavemete sahiptir ve Los Angeles ve Virginia sınıfı nükleer denizaltıların sırtında herhangi bir hangara gerek kalmadan taşınabilmektedir. ADSD’nin altında yer alan ve taşıyıcı denizaltı ile akuple haldeki kaporta sayesinde komandolar su üstüne çıkmaya ihtiyaç duymadan araca giriş çıkış yapılabilmektedir ve operasyon öncesi hazırlıklarını yapılabilmektedir. Operasyon bölgesine yakın güvenli bir mesafeye kadar nükleer denizaltı ile gelindikten sonra ASDS ayrılarak operasyonu gerçekleştirmektedir.

Komandoların araçtan çıkışı aracın orta kısmında bulunan diver lockout chamber adı verilen geminin yaklaşık 3m genişliğinde bir kesidini kaplayan üstüvaneden sağlanmaktaydı. Denizaltı operasyon bölgesine geldikten sonra baş ve kıç kısımda bulunan balast ırgat sistemi salınmakta ve ağırlıklar zemine taşıtacak şekilde araç askıya alınmaktaydı. Bu sayede alt kaportadan dalgıçların çıkışı gerçekleştirilmekteydi. Bu operasyon videosunu daha önce paylaştığım (https://www.linkedin.com/posts/dr-munir-cansin-ozden-77590030_unaclass-midgetsubmarine-swimmerdelivery-activity-7241349418677874689-974A?utm_source=share&utm_medium=member_ios) Yugoslav Una denizaltısındaki operasyondan ciddi şekilde esinlenmiştir.

ASDS Projesi, Northropp Grumman’ın ilk prototipi inanılmaz bir bütçe artışı ile 300 milyon USD’ye tamamlanması, yaşanan aşırı gürültü sorunları (altı kanatlı pervanenin de buradaki sorunlardan biri olduğunu be titreşime neden olduğunu düşünüyorum. Alman 212Alarında başta altı kanat olarak tasarlanmış ancak yaşanan gürültü probleminden sonra yedi kanada çıkarılmıştır) ve en sonunda da çıkan yangından sonra proje durdurulmuş ve sonra iptal edilmiş ve US Navy daha önce paylaştığım Dry Combat Submersible Projesi’ni başlatmıştı (https://www.linkedin.com/posts/dr-munir-cansin-ozden-77590030_denizaltaft-submarine-midgetsubmarine-activity-7242946038905352192-gXAO?utm_source=share&utm_medium=member_ios).
Yangın sonrası 2014 yılında ASDS modifiye edilmiş ve Pearl Harbour’da bir egitim aracı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

DCS’in denizaltılarda taşınamaması yüzünden ABD DCS Next isimli yeni bir proje başlatmış ve denizaltı üzerinde taşınabilecek şekilde ASDS’yi tekrar gündeme almıştır. (http://www.hisutton.com/US-Navy-DCS-Next.html)

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir